Uzun bir pandemi arasından sonra sinemaların tekrar açılmasıyla birlikte vizyona da birçok film giriş yaptı. Bunlardan biri de Marvel Sinematik Evren’inin süper kahramanlarından biri olan “Black Widow”.
Black Widow, gerek
dünyada gerek ise ülkemizde iyi bir gişe yakalamış; bir diğer iddialı yapım
olan Hızlı ve Öfkeli 9 filmini de geride bırakmış durumda. Bu başarıyı da devam
ettirecek gibi duruyor. Uzun zamandır kapalı olan sinemaların ve sinema
salonlarına hasret kalmış izleyicinin de bu gişe başarısında rolü vardır
muhakkak.
Filme gelecek olursak, Black
Widow (Natalia Romanova), “Avengers End Game” filminde ölmüştü hatırlayacak
olursanız. Bu film de, Black Widow’un geçmişi ile hesaplaşmasını anlatan bir
film diyebiliriz. Filmde, Natalia Romanova’nın küçüklüğünden başlayarak ailesi,
ajan olarak yetiştirilmesi ve Kırmızı Oda olarak bilinen Black Widow (Kara Dul)
programının kurucusu Dreykov ile mücadelesi anlatır.
Dreykov, dünyanın her
tarafındaki küçük kızları kaçırıp “Black Widow” programı ile kendisine ajan
olarak yetiştirir ve muhtelif ülkelerde görevlendirir. Bu program, bir tür
beyin yıkama programıdır. Oluşturulan bu ajan teşkilatı dünyadaki birçok
dengeyi değiştirecek güce sahiptir aynı zamanda.
Dreykov, Natalia
Romanova’ya şöyle söyler:
"Güç dengelerini
kontrol etmeme yardım eden şey, benim oluşturduğum “Black Widow” ağım. Bir
komutumla, petrol ve borsalar çöker. Bir komutumla gezegenin dörtte biri
açlıktan ölür."
Bu hikâye soğuk savaş
döneminin iki kutuplu dünyasının bir ürünüdür aslında. Genel çerçevede bir
ideoloji savaşıdır; özelde daha çok bir istihbarat ve ajan savaşıdır. Dreykov,
Sovyet zihniyetini temsil eder. Natalia Romanova ise bu baskı ve zulüm
rejiminden kaçıp, dünyaya barışı ve adaleti (!) getirmeye çalışan “Avengers”
ekibine katılan vicdanlı bir Sovyet ajanıdır. Natalia Romanova, namı diğer
Black Widow, 2000’li yıllarda yaptıkları bir operasyonda Dreykov’u öldürdüğünü
düşünür ama Dreykov ölmemiştir. Black Widow filmi, bir nevi bu yarım kalan
hesaplaşmayı tamamlamak üzerine çekilmiştir.
Marvel filmlerinde her
film başka bir hikâye ile bağlantılı doğal olarak. O yüzden filmler hakkında
ayrıntılı bir malumat sahibi olmak için diğer hikâyelerin bilinmesi, kahramanın
geçmişinin ve ilişkilerinin irdelenmesi gerekir.
Bu sinematik evren ve bu
hikâyeler daha ne kadar devam edecek bilinmez. Çünkü her yeni çıkan Marvel
filminde kalite biraz daha düşüyor ve artık aksiyon da kabak tadı vermeye
başlıyor. Hikâyeler de sanki bir çıkmaza girmiş durumda. Kahramandaki iç ve dış
motivasyon, inandırıcı ve samimi değil; hiç de olmamıştı zaten. Buram buram
bireysellik kokan “süper” kahramanların artık “insanlığı” kurtarmak gibi bir
dertleri yok. Tahrik edilmeseler ve belanın içine çekilmeseler, münzevî bir
hayat yaşayacaklar. Bilim ve teknoloji perdesi arkasında yutturulan yeni yeni
“olağanüstülükler” ve “süper gü çler” de artık mantıklı gelmemeye başladı. Ama
Marvel bu konuda ısrarcı gözüküyor. Sinematik evreninin 4. Aşama filmlerini
2023’e kadar yayınlamayı planlıyor.
2023’e kadar çıkacak
filmler şunlar:
·
Black Widow - 9 Temmuz 2021
·
Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings
- 3 Eylül 2021
·
Eternals - 5 Kasım 2021
·
Spider-Man: No Way Home - 17 Aralık 2021
·
Doctor Strange in the Multiverse of
Madness - 25 Mart 2022
·
Thor: Love and Thunder - 6 Mayıs 2022
·
Black Panther: Wakanda Forever - 8 Temmuz
2022
·
The Marvels - 11 Kasım 2022
·
Ant-Man and The Wasp: Quantumania - 17
Şubat 2023
·
Guardians of the Galaxy 3 - 5 Mayıs 2023
·
Fantastic Four - Vizyon tarihi açıklanmadı
Bundan sonra Iron Man,
Spider-Man, Hulk, Captain Amerika gibi fenomen kahramanlar çıkarabilir mi orası
meçhul. Her kahramanın ikinci, üçüncü filmlerini çıkarmaya kalksalar bir müddet
daha götürürler ama Marvel, bu yapay mitolojik serüveni bittiğinde ve sömürecek
mitoloji kalmadığında ne yapacak? Uzayda da yenebilecekleri düşman kalmayınca
ne olacak? Bu muhakkak onlar için büyük tehlike arz edecek. Çünkü insanların
zihinlerine yerleştirdikleri “yapay” süper kahraman hikâyeleri ve kusursuz,
güçlü, adaletli, kahraman(!) Amerika imajı da unutulmaya başlanacak. Belki de
maske düşecek. Belki de Amerika en çok da bu maskenin düşmesinden korkuyordur. Şuandaki
şartlarda Marvel’in bu sinematik evreni ile sinema çapında bir
mücadelenin/savaşın imkansız olduğu bir gerçek. Ama bu Marvel sinematik
evreninin bir gün son nefesini vereceği gerçeğini de değiştirmez.
Yorumlar
Yorum Gönder