Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gülün Kokusu Var/dı

Gülün adı hâlâ var ama kokusu yok.  Oysa ki isminin de resminin de kokması lazımdı.  İsmine ve resmine bile gerek yoktu aslında.  Aklıma her geldiğinde, gönlüme her düştüğünde kokunun gelmesi lazımdı.  Gülün kokusu vardı.  Çok kısa bir zaman.  Bütün bir ömrü o kısacık zaman hatırına yaşamak ne kadar zor.  O kokuyu bir ömür taşımak ne kadar zor.  Gülün kokusu vardı.  Bir düş kurduran, Uçsuz bucaksız bahçeler, Milyonlarca gül, Sonsuz gül, ölene kadar gül.  Burası cennetti. Gülün kokusu vardı.  Ben dünyaya geldim ve çocuktum.  Bir gülü kokladım, Başım döndü.  Dünya bunun içinmiş meğer   Bir koku hatırına yaşamak...  Gülün kokusu var/dı. Büyüdüm.  Artık ondan mahrum yaşıyorum Ama seni arıyorum. 

Yarınlar Bugünün Düşmanıdır.

       Hayatta bazı anlar vardır ki, insan, o anların güzel bir filmden, güzel bir kesit gibi olmasını ister. Zamanı yavaşlatmak ve duygularını ağır ağır, yoğun bir şekilde aktarmak ister. O anlar hayatta bir dönüm noktası bir mihenk taşı olmalıdır çünkü. İnsanın hayatını anlamlandırma gayreti bir bakıma da bu anlara muhtaçtır. Ama her "an" bir telaşa kurban gider. Bir koşturmacaya. Bir meşguliyete ve yarınlara.  Sevgiler ertelenir, duygular ötelenir. Yenilir ve yutulur.  Yeri gelir kelimeler aciz kalır. Gözlerin de feri sönmüştür. Hayattan bir şey beklemek bir gün sonraya kalmıştır yine.  Sürprizler için hazırlıklı değildir artık insan. İyiyi ister, isteksizdir; kötüye karşı gardını almıştır; tahammülsüzdür, saldırgandır ve alıngandır. İnsan, hayrı ve şerri unutmuştur.  Sonu kötü biten hikâyeler, başka başka hikâyeler için iyi bir başlangıç fırsatıdır ayrıca. İnsan bunu da unutmuştur.  Artık anlayalım ve hatırlayalım, An, insan tarafından ha...